Omurga Tümörleri
Omurga Tümörü Nedir?
Omurga tümörleri omurga ve omuriliği oluşturan kemik sinir yumuşak doku gibi herhangi bir yapısından gelişebilen tümörlerdir. Tümörler omurganın boyun, sırt, bel kuyruk sokumu gibi her bölgesinde yerleşebilirler.
Omurga Tümörlerinin Belirtileri
Omurganın ilgili bölgesinde oluşan ve aşağı yukarı yayılabilen ağrıdır (boyun, bel ağrısı gibi). Ağrı özellikle gece ortaya çıkabilir ve fiziksel aktivite ile artabilir. Tümörün direct omurilikden kaynaklanmsı durumunda veya vertebradan kaynaklanan tümörün omuriliğe baskı yapması durumunda ise omurilik bası bulguları görülebilir. Bunlar basının olduğu yere gore değişirler. Kol ve bacaklarda, göğüs bölgesinde uyuşma, el, kol ve bacaklarda kuvvet kaybı ve yürümede güçlük gibi bulgular ortaya çıkabilir.
Omurga Tümörlerinin Ortaya Çıkma Şekilleri
Tümörlerin kaynağı iki türlüdür. Bunlardan birincisi omurga ve omuriliğin yapısını oluşturan hücrelerden kaynaklanan tümörlerdir ve primer tümörler diye adlandırılırlar. İkincisi ise vücudun diğer taraflarında gelişen tümörlerin (meme, prostate vs.) tümörlerin sıçraması ile omurga da gelişen tümörlerdir ve metastatik tümörler diye adlandırılırlar.
Metastazik tümör
En sık görülen ve öncelikle cismi daha sonra pedikülleri tutan tümörlerdir.
- Kanser hikayesi, açıklanamayan kilo kaybı ve 50 yaş metastazik tümörler için alarm bulgulardır. Ana şikayet ağrıdır.
- Genellikle osteolitiktir ve %30 dan fazla harabiyet oluşturmadıkça genelde bulgu vermezler.
- Meme akciger prostat metastazları en sıktır. Öncelikle lomber daha sonra sırasıyla torakal, servikal ve sakral bölge tutulur.
- Kötü prognoz işaretleri: nörolojik disfonksiyon, proksimal lezyonlar, uzun süreli semptomlar ve metastazın hızlı büyümesi.
- Tümör destabilize edici, progresif veya spinal kord veya kauda ekina disfonksiyonu olmadıkça RT ve Kt tedavinin temelidir.
- RT cevapsız noröşojik disfonksiyon, inatçı ağrı, tanısal biyopsi ve patolojik instabilite cerrahi endikasyon içermektedir.
- Anterior dekompresyon ve stabilizasyon veya çepe çevre kombine anterior ve posterior stabilizasyon.
Primer Tümör
Osteid osteoma: Çoçuklarda ağrılı skolyoz ile beraber ortaya çıkar. Skolyoz tipik olarak rijid ve hızlı ilerleyicidir. Klasik olarak kemik yapımı ile giden tümördür.
- Ağrı tipik olarak aspirin ile azalır. osteoid osteoma kendini sınırlar nidus 1,5 cm ebatındadır. Lezyon 2 cm ise osteoblastomdur.
- 11 yaşında ki çocuklarda erken rezeksiyon skolyoz geriler( lezyon hemen her zaman posterior tutulumludur ve tipik olarak konveks tarafın apeksindedir). En sık proksimal femur , tibia diafizi ve omurga( lomber>servikal,torakal).
- Skolyoz yok ise tedavi NSAİİ dir. Ağrı azalmıyor ise cerrahi.
Osteoblastom: Büyük boyuta ulaşabilir. Kendini sınırlamaz. En sık servikal daha sonra lomber torakal sakral
- Posterior tutulum ve nörolojik tutulum(%50) vardır.
- Kemik sintigrafisi daima pozitiftir. Tanıda önemlidir.
- Posterior rezeksiyon ve posterior fizyon gerekir.
Anevrizmal kemik kisti: Daha agresif tm dejenerasyonu olarak ortaya çıkar.
- 2. Dekadta ortaya çıkış tipik
- Posterior tutulumlu. Ancak anterior tutulumda olabilir.
- Ted eksizyon veya RT
Hemanjiom: tipik olarak asemptomatik hastalarda görülür. En sık görülen iyi huylu tm.
- Direk grafide klasik olarak ‘ hapishane parmaklığı görünümü’ vardır.
- Omurga tipik olarak normal boyuttadır ve genişlememiştir.
- İnatçı ağrı durumunda tedavi gözlem veya RT. Cerrahide kanama.
Eozinofilik Granülom: 10 yaş altı çocuklarda görülür. Tanı biyopsi ile konulur. Tanı konulduktan sonra immobilizasyon ve stabilizasyon önemlidir.
- Torasik omurga daha sık tutulur. Progresif sırt ağrısı ile başvuru.
- Vertebra plana omurgada düzleşme tipiktir. Daha çok lateral grafide görülür.
- Breysleme çocukarda progresif kifozu engellemek için endikedir.
- Norolojik defisit durumunda düşük doz RT endikedir.
Dev hücreli tümör: 4.-5. Dekadda daha sık görülür.
- Omurga cismini genişletecek şekilde harab eder.
- Cerrahi eksizyon ve kemik greftlemesi genelde tavsiye edilen tedaviyi oluşturur.
- Yüksek rekürrens görülmektedir.
Plazmositom/Multiple myelom: Osteopenik litik lezyonlara sebep olur.
- Ağrı, patolojik kırık ve osteoporoz sıktır.
- Tedavi RT
Kordoma: klasik olarak sakrum önü orta hatta yavaş büyüyen veya kafa kaidesinde litik lezyon olarak karşımıza çıkar.
- Bu tümör intraabdominal şikayetler ve bir presakral kitle ile tespit edilir.
- Rekürens yüksektir. Fakat cerrahide agresif girişim endikasyonu vardır.
- Tanı sonrası yaşam 10-15 yıl
Osteokondrom: Nadir semptom versede osteokondrom en sık görülen primer selim kemik tm.
- 90 servikal ve yukarı torasik omugada görülür. posterior elemanlardan köken alır.
- Tedavi eksizyon
Primer malign lezyonlar: Osteosarkom, Ewing sarkomu ve kondrosarkom omurgada nadirdir.
- Oluştukları zaman dakötü prognozludurlar.
- KT ve RT tedavinin esaslarıdır ve devamında uygun olan hastalarda agresif cerrahi tedavide gerekir.
Lenfoma: Sistemik hastalık ile birliktelik sıktır. Tanı sonrası RT ve/veya KT tedavi esasıdır.
Omurga Tümörleri Tedavi Yöntemleri
Cerrahi olmayan tedavi yöntemleri: Cerrahi olmayan tedavi yöntemleri gözlem, kemoterapi ve radyasyon tedavileridir. Ciddi semptomlara neden olmayan ve agresif yayılımı olmayan iyi huylu tümörler sık aralıkla çekilecek görüntüleme yöntemleri (genellikle MRI) ile takip edilebilir. Ayrıca kötü huylu omurga primer tümörleri veya metasatzları kemo veya radyoterapiye hassas olabilir. Bu tip tümörlerde kemo veya radyoterapi ilk seçilecek tedavi yöntemleri olabilir.
Cerrahi olan tedavi yöntemleri: Omurganın kendisinden kaynaklanan primer maliğn tümörleri, tesbit edildiği anda genellikle cerrahi tedavi tercih edilir. Amaç, kötü huylu tümör hücrelerinin bir an önce ortamdan uzaklaştırılmasıdır. Primer kötü huylu veya metastatik tümörler ilerleyici nörolojik kayıba veya kısa sürede gayta-idrar kontrolünün kaybolmasına neden oluyor ise, yine cerrahi uygulanması gerekebilir. Cerrahi tedavi, tümörün omurga sağlamlığını aşırı derecede bozması ve bunun neden olduğu anormal omurga hareketi olan hastalarda da bozulan omurun sabitlenmesi için gerekebilir. Cerrahinin gerekli olabileceği bir diğer durum ise tümörün kemo veya radyoterapiye hassas olmaması ve bu tedavilere cevap vermemesi durumudur.