Skolyoz, omurganın yana doğru eğrilmesiyle ortaya çıkan yapısal bir bozukluktur.
Erken dönemde fark edilmediğinde estetik kaygıların ötesine geçerek solunum kapasitesini ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Tedavi süreci hastanın yaşına, eğrilik derecesine ve ilerleme hızına göre planlanır. Egzersiz, korse ve cerrahi gibi yöntemlerle skolyozun kontrol altına alınması mümkündür.
Kifoz, omurganın anormal öne eğilmesiyle ortaya çıkan ve zamanla duruş bozukluğu, sırt ağrısı ile solunum sıkıntılarına neden olabilen ciddi bir omurga rahatsızlığıdır. İleri derecede kifoz durumlarında, ağrı kontrolü ve yaşam kalitesinin artırılması için cerrahi müdahale gerekebilir.
Kifoz ameliyatı, omurga yapısının düzeltilmesi ve hastanın dik duruşunun yeniden sağlanması açısından kalıcı ve etkili bir çözümdür.
Bel ağrısı, günlük yaşamı olumsuz etkileyen en yaygın kas-iskelet sistemi şikayetlerinden biridir. Genellikle duruş bozuklukları, kas zorlanmaları veya omurga kaynaklı sorunlardan kaynaklanır. Tedavi edilmediğinde kronikleşerek yaşam kalitesini düşürebilir. Uzman değerlendirmesi ile erken dönemde tanı konulması, doğru egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleriyle ağrıların büyük kısmı kontrol altına alınabilir.
Kalça eklemi hastalıkları, günlük hareket kabiliyetini doğrudan etkileyen, ağrı, tutukluk ve yürüme bozukluklarıyla kendini gösteren önemli kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarıdır. Kireçlenme (koksartroz), kalça çıkığı, bursit ve labrum yırtıkları en sık karşılaşılan kalça problemleri arasındadır. Erken tanı sayesinde cerrahi dışı yöntemlerle tedavi mümkün olsa da ileri vakalarda protez cerrahisi kalıcı çözüm sunabilir. Tedavi yaklaşımı, hastanın yaşı, yaşam tarzı ve şikâyet düzeyine göre bireysel olarak belirlenir.
Omurga enfeksiyonları, omur kemiklerinde (vertebra), disklerde veya omuriliği çevreleyen dokularda gelişebilen ciddi ve tedavi gerektiren durumlardır. Genellikle bakteriyel ya da nadiren fungal kaynaklı olan bu enfeksiyonlar; şiddetli sırt ağrısı, ateş ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Gecikmiş tanı durumunda kalıcı hasarlara yol açabileceği için erken teşhis ve uygun tedavi büyük önem taşır.